Ameliyat sonrası oluşacak tahmini burun şeklinizi
merak ediyorsanız bize fotoğrafınızı gönderin.
Rinoplasti burun şeklinin estetik cerrahi bir girişim ile yeniden biçimlendirilmesidir. Bu ameliyat ile burun boyutları değiştirilebilir, burun ucunuzun veya burun sırtının şekli değiştirilebilir, burun delikleri daraltılabilir, burun sırtındaki kemik çıkıntılar alınarak düzeltilebilir. Aynı ameliyat sırasında, burunda nefes alma zorluğu yaratan burun içi eğrilikler düzeltilebilir. Modern estetik rinoplastideki eğilim, yapılan işlemlerin burundan nefes alıp vermeyi bozmadan, burnun her bölgesine dengeli ve rafine bir görünüm kazandırmaktır.
Ameliyat yaşı, bayanlarda 16 yaş ve üstü, erkelerde 17 yaş ve üstüdür. Gençlerin sosyal ve duygusal uygunluğu ve bu ameliyattan ne istediklerinden emin olunmalıdır. İleri yaşlarda burun ucu düşeceğinden nefes almayı iyleştirmek için burun estetiği yapılabilir.
Hastalara estetik burun ameliyatı öncesinde sedasyon (sakinleştirici ilaçlar) yapılır. Ameliyat genel anestezi veya lokal anestezi altında gerçekleştirilir. Ameliyat gecesi hastanede yatırılan hasta, önemli bir sorun yoksa, ertesi gün taburcu edilir. Lokal anestezi ile yapılan estetik burun ameyatı sonrasında hasta bir süre dinlendikten sonra evine gidebilir. Estetik burun ameliyatı sonunda burun üstüne thermal splint denilen sıcaklıkla şekiş değiştiren plastik parça uygulanır. Bu atel 7.günde çıkarılır. Gözkapakları ve çevresinde oluşabilecek morluklar 10-15 günde kaybolur. Burun sırtında ise 15-20 gün veya daha uzun sürebilen şişlikler olabilir. Bu şişliklerin % 80-90′ı ilk ayda geçer. Kalan şişlikler ise 6-12 ayda düzelir. Rinoplasti, tecrübeli bir cerrah tarafından yapıldığında komplikasyon olasılığı çok azdır. Ancak, infeksiyon, burun kanaması veya anesteziye reaksiyon gibi komplikasyon riski her zaman vardır. Bu risklerin olasılığını cerrahınızın ameliyat öncesi ve sonrası için verdiği tavsiyelere uyarak azaltabilirsiniz. Ameliyat sonrası sızıntı şeklinde kanamalar görülecektir; ancak bunlar bir iki gün içinde tamamen duracaktır. Burun estetiği burnun içinden yapılır ve dışta görünür bir skar (iz) oluşmaz.
Rinoplasti ameliyatı, genellikle bir saat kadar sürer, bazı karmaşık veya ek işlemler gerektiğinde bu süre uzayabilir. Ameliyat sırasında burun derisi alttaki kıkırdak ve kemik dokulardan ayrılır ve istenen biçime getirilir. Biçimlendirme hastanın problemine ve cerrahın seçtiği tekniğe bağlıdır. Genellikle fazlalık oluşturan doku parçaları çok hassas kesicilerle çıkarılır. Çıkarılan dokular bazen de burnun başka bir kısmında mevcut olan eksikliklerin tamamlanması için de kullanılabilir.
Rinoplasti sonrası ilk 24 saat içinde burunda şişme olur, burunda ağrı olabilir. Özellikle ameliyatın ertesi gün göz kapaklarında morarma ve şişme olabilir. Bu durum birkaç gün içinde dramatik olarak düzelir. Soğuk tamponların uygulanması şişliği azaltır. İlk gün baş hafif yukarıda olacak şekilde yatakta geçirilir. Yatağa geldikten iki saat kadar sonra ağızdan sulu gıdalar almaya başlanabilir. Şişlik ve morluğun büyük kısmı iki hafta içinde geçer. Şişliklerin % 90 civarı ilk ay içinde düzelir. Geri kalan kısmı ise 6 – 12 ay içinde tamamen geçecektir. Yaklaşık 7-10 gün içinde hasta, okuluna veya, işine geri dönebilecek hale gelinir.
Burun ameliyatları sonrası burun ve göz çevresindeki şişlik ve morlukların oluşması doğaldır. Hilotherapy adlı yeni bir yöntem ise ameliyat sonrası hastaya uygulanan klasik buz yönteminin yerini alıyor. Hilotherapy’de yüze takılan maske sayesinde burun ameliyatları sonrası oluşan şişlik ve morlukların oluşması engelleniyor.
Burun ameliyatatlarında tampon uygulaması sıklıkla yapılmaktadır. Artık günümüzde hastanın durumuna bağlı olarak tamponsuz burun ameliytalarıda yapılabilmektedir. Amelliyat sonunda, buruna yerleştirilen farklı tiplerdeki tamponların hem burun içindeki varlıklarının neden olduğu rahatsızlıklar hem de çıkartılmaları sırasında yaşanan ağrı, kanama, tansiyon düşmesi gibi problemlerin burun ameliyatlarını korkulu hale getirmektedir. Silikon nazal tamponlar diğer tip tamponlara göre nefes almayı kolaylaştırması ve alınmasının ağrısız ve kolay olması nedeniyle tercih edilmektedir. Yine de hastanın korkusu varsa tamponsuz dikişle veya zımba ile tamponsuz burun ameliyatı yapılabilmektedir. Dikiş uygulamalarının hastaları tamponların neden olduğu rahatsızlıklardan kurtarma avantajı vardır.
Horlama ve uyku apnesi özellikler erkeklerde sık görülen rahatsızlıklardır. Uyku testi ve uyku endoskopisi ile horlama nedeni bulunarak buna yönelik cerrahi yapılabilmektedir.
Septoplasti, burun eti radyofrekansı, Uvulopalatafaringoplasti gibi ameliyatlar yapılabilmektedir.
Kulak, insanın dış görünümünü etkileyen, estetik ve aynı zamanda fonksiyonel önemi olan bir organdır. Kulakta doğuştan hiç gelişmeme de dahil olmak üzere birçok değişik şekil bozuklukları görülebilir. En sık rastlananı halk arasında ‘kepçe kulak’ veya ‘yelken kulak’ denilen şekil bozukluğudur. Kepçe kulak okul çağındaki çocukların en büyük kabusudur. Çünkü okulda arkadaşları için alay konusu olurlar ve bu durum onların okul başarılarını ve sosyal ilişkilerini ciddi oranda olumsuz yönde etkiler. Okulda uyum problemleri yaşarlar. Kepçe kulak doğuştan olan ve ailesel olarak gelişen bir şekil bozukluğudur.
Kulaklar 4-5 yaşlarında gelişiminin % 85-90 ‘ını tamamladığı için genellikle kulak estetiği 5 yaşından itibaren her yaşta yapılabilir. Kişisel şartlara ve ailenin tercihine göre ameliyat daha sonraki yıllarda da yapılabilir, ancak okul öncesi ameliyat , çocuğun arkadaşları tarafından kulakları yüzünden alay konusu edilme olasılığını ortadan kaldırdığı için tercih edilmelidir. Çocukluk yaşındaki kişiler tam teşekküllü bir hastanede, genel anestezi altında, erişkinler ise hem genel hem de lokal anestezi altında ameliyat edilebilir. Ameliyat yaklaşık 1- 1,5 saat sürer. Ameliyat, kulak kepçesinin arka yüzünden yapılır, kulak kıkırdaklarının olması gereken kıvrım hatları zayıflatılarak kalıcı iç dikişler ile şekillendirilir, kulak kepçesi arkaya doğru asılır. Kulağın arka yüzündeki deri gizli dikişler ile kapatılır, deri yüzeyinde dikiş olmaz.
Bu işlemi yaparken en önemli kural kulağın doğal görünümünün bozulmamasıdır. Ameliyat olduğunuz gün evinize dönebilirsiniz . Kulak 2-3 gün süre ile bandajlı olarak kalır. Bandaj çıkarıldıktan sonra duş alınabilir. Ameliyattan sonra kulakta ödem (şişlik) ve morarma olabilir, bu durum 1-2 hafta içinde normale döner. 2-3 hafta süre ile akşamları başa sporcu bandına benzeyen yumuşak bandaj kullanılabilir. Çocuklar oyun oynarken dikkat etmeleri koşulu ile bir hafta sonra okula dönebilirler. Erişkinlerin çoğu 3-4 gün sonra işlerine dönebilirler. Kulağa yapılan estetik ameliyatlar ile yalnız kulaktaki şekil bozuklukları değil, aynı zamanda kişinin psikolojik durumunda da çarpıcı bir düzelme sağlanır. Artık kulaklarınızı saçlarınızla kapatmak zorunda kalmayacaksınız.
Yaşlanma sürecinde dokulardaki sarkmaya bağlı olarak göz kapaklarında da sarkma meydana gelir. Göz kapağı ağırlık yapar, cilt ve yağ dokusu görme alanını daraltır.Göz kapağını açık tutmak için alın kasları kasılır ve buda alında çizgilenme ve baş ağrısı yapar.
Göz kapağı ameliyatında üst göz kapağında sarkan fazla cilt ve şişkinlik yapan göz torbası alınır. Bununla göz etrafı daha genç görünür, görme iyileşir. Üst göz kapağı ameliyat süresi daha kısadır, 15-20 dakika sürer. Alt göz kapağı ameliyatıyla birlikte 1-1.5 saat sürebilir. İlk 2-3 günde şişlik ve morluk olabilir. Genelde 1 haftada normal bir görünüme kavuşur. Bu ameliyat lokal veya genel anestezi ile olabilir.
Botoks, ‘Clostridium Botulinum ‘’ adı verilen bir bakteriden elde edilen ,arıtılmış bir protein toksinidir. Botoks 1991 yılından bu yana cilt gençleştirme tedavilerinde ameliyat dışı bir yöntem olarak yeni bir çığır açmıştır. Botoks sinir uçlarında iletimi sağlayan maddelerin salınımını engelleyip ,sinirler ile sinirlerin ulaştığı organlar arasındaki iletimi durdurarak etkisini gösterir. Bu protein kullanıldığı bölgedeki kasların rahatlamasını sağlayarak belli bir süre için cildin gerginleşmesini ve dolayısıyla gençleşmesini sağlar. Botoks esas olarak mimik çizgilerini ya da hareketli çizgileri giderir. Kırışıklarda düzeltici ve önleyici etki yapar. En etkili olduğu yerler alın ve göz çevresidir. Ayrıca aşırı terleyen koltuk altı bölgesinde terlemeyi azaltmak ve ortadan kaldırmak amacı ile kullanılır. Botoks ter bezlerine uygulandığında , ter bezleri ile sinir uçları arasındaki iletim de durdurularak ter bezlerinin çalışması azaltılabilir.
Vücudun en çok terleyen bölgeleri avuç içleri ve koltuk altı bölgesidir. Aşırı terleme ve buna bağlı ter kokusu şikayeti olan kişilerin terleyen bölgelerine botoks uygulandığında şikayetlerinde düzelme sağlanır. Botoks doğru hastaya ve doğru bir şekilde uygulandığında etkili kolay ağrısız ve kısa sürede sonuç alınan çok iyi bir tedavi yöntemidir.
Eğer gülümsediğinizde gözlerinizin kenarında derin kırışıklıklar oluşuyor ve gözleriniz küçülüyorsa, sinirlendiğinizde kaşlarınızın ortasında derin kırışıklıklar oluşuyorsa yılda bir kez cildinizi dinlendirmek için botoks yaptırmanız uygun olabilir. Botoks uygulamasının öncesinde ve ardından çok kısa bir süre ile bu bölgeye buz uygulanması olası şişlik veya rahatsızlıkları azaltır. Tedavinin tümü yaklaşık 10-15 dakika sürdüğünden normal yaşama hemen dönülebilir. Ancak uygulama sonrası 2-4 saat süre ile yatılmamalı ve uygulama alanı yıkanmamalıdır. Botoksun çevresindeki kaslara dağılmaması için botoks uygulanmış bölgenin ovuşturulmaması da gerekir. Sinir- kas sistemine ait hastalığı olan kişilerde uygulanmamalıdır. Botoksun gebelik ve emzirme döneminde zararlı bir etkisinin olup olmadığı tam olarak bilinmemektedir. Bu nedenle gebelik ve emzirme döneminde botoks uygulamalarının yapılmaması önerilir.
İnsanlar yaşlandıkça deri altında bulunan elastik ve kollojen liflerin kalitesi bozulmakta ve buna bağlı olarak, yüz kırışıklıkları oluşup derinleşmektedir. Yüzümüzde zamanla değişiklikler başlar. Alnımızda derin yatay çizgiler, iki kaş arasında da mimiklerin kullanım sıklığına bağlı olarak dikey çizgiler oluşur. Göz kenarlarında kaz ayakları dediğimiz kırışıklıklar oluşur. Yanaklar daha sarkık, boş ve çökmüş gözükür. Dudaklar incelir ve aşağıya doğru kıvrılır. Dudak kenarlarında, özellikle alt kısmında kırışıklık ve çökme –çukurlaşma başlar. Burun her iki yanından ağız kenarlarına doğru ilerleyen derin çizgiler (Nazolabial çizgiler) oluşur. Dolgular bu sorunları gidermek veya hafifletmek amacı ile kullanılırlar. Burada önemli olan yüzün ahengini bozmadan yüzdeki yorgun ve yaşlı ifadeyi gidermek ve doğal bir gençleşme sağlamaktır.
Dolgularda sonuçlar hemen alınmakta, ciddi bir ön hazırlık ve hastane ortamı gerekmemektedir. Dolgu olarak kullanılacak malzemelerde şunlara dikkat etmek gereklidir.
Etkisi uzun süre devam etmelidir. Ülkemizde hyaluronik asit içeren, polilaktik asit içeren ve polyacralamid ürünleri sıklıkla kullanılmaktadır.
Bu dolguların yüzdeki uygulama alanları daha sıklıkla şunlardır:
Revizyon rinoplasti (burun estetiği) daha önce bir veya daha fazla rinoplasti ameliyatı geçiren ve sonucunda istenilen sonuç elde edilememiş hastalara uygulanan estetik burun ameliyatıdır. Revizyon rinoplasti ameliyatı ilk ameliyata göre daha zordur. Doktorun daha deneyimli olması gerekir.
İlk ameliyata göre daha fazla oranda ek kıkırdak kullanımı gerekebilir. Revizyon rinoplasti ameliyatı için daha önceki ameliyatdan sonra 1 yıl beklenmesi daha uygundur, bazı durumlarda 6. ayda da yapılabilir.
Sinüzit, sinüs dokularının iltihaplanmasıdır. Çoğunlukla ilaçla tedavi edilir. Kişide kronik sinüzit şikayeti sık tekrarlıyorsa, sinüzite yol açan anatomik bozukluk varsa sinüs ameliyatı yapılabilir. En sık uygulanan sinüs ameliyatı fonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisi (FESS) dir. Lokal veya genel anestezi ile yapılabilir.
Balon sinoplasti ameliyatı yeni bir teknikdir. Balon ile tıkalı olan sinüs ağızları açılır. Sinüslerin havalanması sağlanır. Dokulara zarar vermez. Her sinüzit hastasına uygun değildir. Hasta operasyondan sonra günlük hayatına dönebilir. Teknik diğer tedavilerle birlikte uygulanabilir.
Septum, burnu içeriden iki eşit parçaya bölen bir duvardır. Önde kıkırdak ve arkada da ince bir kemik parçasından oluşur ve üzeri deriye benzeyen mukoza olarak adlandırılan bir örtü ile kaplıdır. Burun boşluğunun her iki tarafında ise konka adı verilen, burun salgılarını sağlayan ve burun fizyolojisinin devamı için gerekli olan etler bulunur. Bu organlar her iki yanda üçer tane olmak üzere 6 adettir. Bazı kişilerde daha fazla da olabilir. Normal burunda septum orta hatta ve konkalar normal büyüklüktedir. Septum deviasyonu varlığında hava geçişi daralır ve konkalarda büyümeler oluşur.
Akciğerler için gerekli hava mutlaka burundan geçmelidir. Bu geçiş sırasında hava ısıtma, nemlendirme ve temizlenme gibi işlemlere tutularak akciğerlere uygun hale getirilir Deviye septum sonucu burundan hava geçişi azalır. Ağızdan alınan işlenmemiş hava üst solunum yolları ve akciğerlerde problemlere yol açabilir. Deviasyon ve hipertrofiler nedeniyle hava geçişinin bozulması aynı zamanda normal burun salgılarının da hareketini bozarak bunların daha koyu bir hale gelmesine neden olur. Hasta bunu geniz akıntısı olarak algılar. Bu salgıların koyulaşması ve özelliklerini kaybetmesi sonucu rahatsızlık daha da artarak sinüzit ve polipler gibi hastalıkların oluşması kolaylaşır. Bir diğer sorun da burunda bulunan koku alma bölgesinin tıkanmasıyla koku moleküllerinin bu bölgeye ulaşamaması sonucu koku almanın azalmasıdır.
Uygulanacak tek tedavi bu eğriliğin bir ameliyatla düzeltilmesidir. Septoplasti adı verilen bu cerrahi teknikte mukozaya zarar vermeden eğri olan septum bölgeleri kıkırdak desteği korunarak düzeltilir. Bazı cerrahlar tarafından uygulanan tekniklerde ise septum kıkırdaklarının tamamen çıkartılması sonucu burun sırtında düşmeler ve şekil bozuklukları görülmektedir. Bu yöntemde tüm işlemler burun içerisinden yapılır ve dışarıda herhangi bir kesik izi görülmez. Anestezi lokal veya genel olabilir. Donanımlı ameliyathanelerde uygulanan genel anestezinin riski bugünkü olanaklarımızla oldukça düşüktür. Ameliyat sonrası buruna yerleştirilen burun tamponları genellikle 1-2 gün tutulmaktadır. Günümüzde kullanılan tamponlar burnu zedelemeyen ve biriken kanları emen yumuşak özelliktedir. Uygulanması ve çıkartılması ağrıya neden olmaz.